Mum dibine ışık vermez ama, etrafını aydınlatır. Oysa, kimi zaman da hem etrafını aydınlatan, hem dibine, hem de doğduğu, ekmeğini yiyip ’adam’ olduğu yerlere, illere, diyarlara ışık veren mumlara - insanlara tanıklık ederiz.
Son günlerde, böyle iki insan portresi öne çıktı. Birisi uzun yıllar iş adamlığı ve Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanlığından sonra siyasette görev üstlenen Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan.
Diğeri, doğup büyüdüğü toprakları unutmayan, kazandıkça, kazancını kendisine emek veren toprakların insanlarıyla, iş - aş - yatırım olarak paylaşan iş adamı Nihat Özdemir.
Çağlayan, Muş’tan çıkıp, Ankara’da yıllarca, sanayicinin, bu ülkede ’bir dikili ağaç’ peşindekilerin sesi oldu. Şimdi, o söylediklerini, icraata dönüştürme, meslektaşlarının, özel sektörün, yatırımcının sorunlarına ilk elden çözüm üretme makamında.
Bir hafta sonu, bakanlık makamında görüştük. Bakanlığına ait 25 yasa tasarısı, bakanlar kurulu, TBMM veya Meclis komisyonlarının gündeminde. Teşvikler, hal yasası, büyük marketler yasası vb. Bir yandan günlük - pratik çözüm ve icraatlar üzerinde çalışıyor. Küçük esnaf ve sanatkara yönelik 25 bin YTL’lik destek kredi programı bu çalışmanın sonucu. Kredilerde ilk dönem, sıfır faiz ve geri ödemesiz. Ayrıca, pozitif ’ayrımcılık’ ilkesi uyarınca, kadın girişimcileri teşvik için verilecek kredi 35 bin YTL!
Geçen hafta, Ardahan, Muş, Bitlis’te yapılan toplantılarda, doğu - güneydoğu için ’şok’ teşvik paketinin ipuçlarını açıkladı. 2009’da, yeni teşviklerle bölge illerine yatırım atağı başlıyor! Yatırımcı ummadığı teşviklerle desteklenecek. Umutlar öyle ki, doğu - güneydoğu’nun ’makus’ talihi yenilecek. Başbakan da, Muş’ta ’Dört yıl içinde, bölgenin kaderinin değişeceğini’ söyledi. Meseleleri bilen, meselelerin içinden gelenlerin siyasette olması önemli!
Yeni açılan, Limak Bitlis Çimento fabrikasına ve Limak’ın patronu Nihat Özdemir’in öyküsüne gelince. Limak’ın Bitlis’te açtığı, Başbakana geçen yıl verilen sözle, temeli atılıp, 40 milyon YTL yatırımla bir yılda bitirilen bir fabrika.
Özdemir, Diyarbakır - Bitlis’den çıkıp, Müteahhitler Birliği Başkanlığı, Fenerbahçe ikinci başkanlığına kadar gelip, kendini var eden bir isim.
Limak Grubu’nu müteahhitlik, yol, baraj inşaatlarıyla büyütüp, sanayi, turizm, gıda, enerji, havacılık alanında devleştiren bir isim Nihat Özdemir. Son dönemde Şanlıurfa, Siirt -Kurtalan, Gaziantep, Diyarbakır - Ergani çimento fabrikalarına milyar dolara yaklaşan yatırım yaptı. Belek, Kemer, Lara, Yalova, Kavacık’da beş yıldızlı tatil köyleri, termal tesisler Ankara İstanbul’da beş yıldızlı oteller. Sabiha Gökçen Havaalanı Uluslararası Terminal inşaatı ve işletmeciliğine yatırılan milyarlarca euro! Biten, yapımı süren baraj ve elektrik santralleri. Adana’da, yeni kurulan 30 milyon dolarlık Limkon meyve suyu fabrikasıyla gıdaya giriş. Hem ülkeye, hem doğup, büyüdüğü illere yatırımı esirgemeyen Özdemir gibileriyle, Çağlayan’ın da hayal ettiği, doğu - güneydoğu’nun makus talihi yenilecek. Devlet yol-yön gösterecek, teşvik verecek. Bölgeden yetişenler başta olmak üzere, tüm Türkiye’nin iş adamları, bu ülkede kazandıklarını bu ülke topraklarına yatıracak. İnsanlarına harcayacak, paylaşacak. İşte o zaman, ’mum dibine ışık vermez’ sözü unutulacak! Özdemir, Çağlayan ve onlar gibiler, hem etraflarına, hem doğup büyüdükleri yerlere, hem ülkenin kaderine, karanlıklarına ışık olacak. Mumlara, ihtiyaç kalmayacak!