Önceki gün Ankara’da çok önemli bir ihale gerçekleşti. İstanbul’un Anadolu yakasındaki Sabiha Gökçen Havalimanı yeni dış hatlar terminali ihalesiydi bu. Rekor bir fiyata tam 2 milyar 279 milyon euro (3.1 milyar dolar) bedelle 20 yıllığına Limak Grubu’nun oldu işletme hakkı. Sabah saatlerinde başlaşan ve tam 14 saat süren ihale 37. tur sonunda FB Başkan Vekili de olan Nihat Özdemir’in şirketi Limak’ın, Hintli ve Malezyalı ortaklarıyla oluşturduğu konsorsiyumun ipi göğüslemesiyle sonuçlandı.

GÖZDEN KAÇAN

Sabiha Gökçen ile ilgili gözlerden kaçan bir ayrıntıyı ısrarla dikkatinize sunmak istiyorum bugün. Rahmetli Özal döneminde Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na (SSM) aldırılan o dönemki İstanbul’un epey dışındaki bu arsa yıllarca atıl durdu. Ta ki; 55. hükümet dönemine kadar. Sadece havalimanı değil, aynı zamanda Silikon Vadisi gibi uzay sanayi ile ilgili çalışmaların, eğitimin, bakım-onarım, yapım ve lojistik desteğin verileceği bir teknopark yapılması da planlandı. SSM’nin arsası olduğu için Ulaştırma Bakanlığı yerine, SSM tarafından yapılmak istenilen ihale, yıllarca gerçekleşemiyor çünkü; hem konumu gereği atıl ve gereksiz bir yatırım olacağı konusunda baskı hem de ihaleyle ilgili birilerinin kayrılmak isteneceği iddiaları yapılıyor.

SEZGİN FAKTÖRÜ

Tüm bu tartışmalar sırasında dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin projeyi, NATO Altyapı Programı’na aldırarak, SSM’nin ihaleyi yapmasını sağlıyor. Bu arada 9. Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Mesut Yılmaz’ın da katıldığı bir törenle temel atılıyor. Ancak, tartışmalar büyüyor ve proje durma noktasına geliyor. Hatta, Yılmaz için, ihalede usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Yüce Divan’a gönderilmek üzere Meclis’te Soruşturma Komisyonu oluşturuluyor. AKP döneminde proje, adeta yeniden doğuyor. Sivil havacılık ve özel hava yolları şirketlerine destek veren hükümetin bu girişimi sayesinde Sabiha Gökçen hem İstanbul’da yolcu trafiğinde kurtarıcısı konumunda oldu hem de rekor bir fiyatla gerçekleşen ihaleden gelecek parayla TSK’nın modernizasyonu için çok önemli bir gelir elde edildi. Birkaç yıl evveline kadar "israf" diye topa tutulan projenin bugün gelinen noktada nasıl bir katma değer yarattığına dikkat çekmek istedim. Teşekkürü hak eden eski-yeni siyasetçileri de unutmamak lazım. Başta, her türlü eleştiriye rağmen ısrardan vazgeçmeyen İsmet Sezgin’e ve özel havayolu taşımacılığının önünü açan Başbakan Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a ve emeği geçen bürokratlara.