Kaliteli nüfusa sahibiz

HaberTürk Ankara
 - 
17.03.2011
Limak’ın patronu Nihat Özdemir, 44 yıllık Ankaralı. Fenerbahçe 2. Başkanı başarılı iş adamı, "Ankara kaliteli nüfusa sahip bir kent" dedi. İşadamı Nihat Özdemir, kentin en büyük sorununun ulaşım olduğunu dile getiriyor. Ardından da, ’Trafik özellikle mesai saatlerinde işkence haline geldi’ diyor. Birçok alanda faaliyet gösteren Limak’ın patronu Nihat Özdemir, kendisini 44 yıllık Ankaralı olarak nitelendiriyor. Aynı zamanda Fenerbahçe’nin ikinci başkanlağını da yürüten başarılı işadamı, "Türkiye’nin kalbi Ankara’da atıyor. Ankara kaliteli nüfusa sahip bir kent" dedi. 

Finansmanın taşınması gayet normal
> Finans merkezlerinin İstanbul’a taşınmasıyla ilgili düşünceniz nedir?
Bazı büyük finans merkezlerinin gitmesi Başkent’in bu anlamdaki ağırlığını azalttı. Merkez Bankası’nın da gitme söylentileri var. Ben bunları normal karışılıyorum. İstanbul’un ticaret, ihracat ve ithalat merkezi olduğunu düşünüldüğünde bu tip merkezlerin İstanbul’a gitmesi de garip değil, rahatsızlık duymayız. Zaten Türkiye ekonomisinin hemen hemen yarısı İstanbul kaynaklı ve merkezli olarak sağlanıyor. 

ALTERNATİFİ OLMAZ
Bu arada İstanbul ve Ankara’nın yakınlığı bize avantaj sağlıyor ama finans merkezlerinin tamamının İstanbul’a kayması tabi bizi üzer. Bunun alternatifi de olmaz. 

Çimentoda sınırları aştık
Çimento sektöründe de bulunuyoruz. Türkiye sınınrarını aşmaya karar verdik. Kuzey Irak’ta bir çimento fabrikası kurmak için yetkililere müracaat ettik. Çok yakında lisansı alıp ardından 2 yılda büyük bir hızla bu işi de bitireceğiz. 

Yaklaşık 5 bin çalışanıyla turizmden enerjiye birçok alanda faaliyet gösteren bir şirketler topluluğuna dönüşen Limak’ın kurucularından Nihat Özdemir, aynı zamanda Fenerbahçe’nin ikinci Başkanlığını da yapıyor. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın en yakın destekçisi olarak tanınan Özdemir, Diyarbakır’dan üniversite okumak için tam 44 yıl önce adım attığı ve bir daha ayrılmadığı Ankara’yı anlattı. 

İŞ HAYATINDA YERİ ÖNEMLİ
Başkent’in iş hayatı açısından çok önemli bir yeri olduğunu ve Türkiye’nin kalbinin Ankara’da attığını söyleyen Özdemir, "Burada evimizin ve işyerimizin olması, iş hayatımızdaki verimliliğimizin artmasına sebep oldu" dedi. Ankara’nın kaliteli nüfusa sahip bir kent olduğunu vurgulayan Nihat Özdemir, "Hayatımın çoğunu Ankara’da geçirdiğim için kendimi bir nevi Ankaralı olarak nitelendiriyorum" diye konuştu. 

> İş yaşantınız nası başladı?
Diyarbakır’da doğdum. Gazi Üniversitesi Makine Yüksek Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra, aynı okulda master yaptım. Okulda eşim ve Sezai Bacaksız’la birlikte asistanlık yaptık. 1976 yılında Gazi Üniversitesi’nden ayrılarak Sezai Bacaksız ile beraber Lider Makine’yi kurduk. 

Üniversite kökenli olduğumuz için proje kökenli çalışmalar ve danışmanlık yapıyorduk. Daha sonra inşaat işlerine girdik. Fabrikalar, barajlar, otoyollar, boru hatları, tüneller, viyadükler ve arıtma tesisleri gibi genel müteahhitlik anlamında işler yapmaya başladık. Yurt dışında ağırlıklı işlerimizi Suudi Arabistan’da, Kosova’da, Pakistan’da ve Hindistan’da yürütüyoruz. Bu ülkelerde büyük işler yapıyoruz. 

> Neden zamanla farklı sektörlere yöneldiniz?
Dünyadaki örneklerde olduğu gibi Türkiye’de de inşaat şirketleri büyürler, sermaye biriktirirler ve sonra bu birikimleriyle başka sektörlere girerler. Biz de birikimimizi değişik sektörlerde değerlendiriyoruz. Turizm, enerji ve çimentoda büyüyoruz. Sayımızı artırıyoruz. Barajlar yapmaya, enerji üretmeye, limanlar ve havaalanı alıp yapmaya başladık. Bugün yaklaşık 5 bin kişinin çalıştığı bir grubuz ve yönetime ikinci kuşak girdi. Hem ortağım hem ben, çocuklarımızla birlikte bir aile şirketi gibi bu işlerimizi götürüyoruz. 

YENİ HAVALİMANI ÇOK YAKIŞTI
> Kentin çehresindeki değişiklikleri düşündüğünüzde ilk göze çarpan ne oluyor?
Ankara’nın eski halini düşündüğümde ilk aklıma gelen havaalanı oluyor. Havaalanının o eski hali Ankara’ya hiç yakışmıyordu. Yeni havaalanı Başkent Ankara’ya yakıştı. Çünkü Türkiye’ye gelen devlet büyükleri gibi önemli insanlar Ankara’ya uğramadan gitmiyorlar. Kentin ilk kapısı Esenboğa Havaalanı ve oradan Ankara’ya giriş olan yoldur. Orada çok kötü gecekondular vardı. Bu kentsel dönüşüm projesiyle gecekondular ortadan kalktı. Görüntü güzelleşti. Büyümeyi Çayyolu ve Beysukent gibi yerlere gittiğimizde de görebiliriz. 

> Sizce kentin en güzel yanları neler?
Ankara’nın su meselesi kökünden halledildi. Ankara’nın suyu var. Doğalgaz yaygın bir biçimde kullanılıyor ve havası çok temiz. Yeşillenmede İstanbul’u solladık. 10 yıl önceki Ankara ile bugünküne baktığımızda yeşil bir Ankara olduk. Güvenlik açısından da Başkent, Türkiye’nin öncü kentlerinden biri. Ankara, Anadolu’nun ortasında olması sayesinde birçok avantaja sahip. Bunlar çok önemli konular. 

> İş adamlarına hangi önemli avantajlar sağlanıyor?
Diyarbakır’dan Ankara’ya ilk geldiğim dönemlerde İstanbul’u bilir ve çok severdim ama kader beni Ankara’ya itti. Ankara planlı ve kolay bir şehir. Her şey elinizin altında. İstanbul’da sabahtan öğlene bir işinizi, öğleden sonra ikinci işinizi halledebilirsiniz. Ankara’da ben sabah altı, yedi işimi öğleden sonra da yedi sekiz işimi hallederim. 

Nereden bakarsanız bakın Ankara’da 10’dan fazla işimi hallederim. Devlet Ankara’da olduğu için burada işleri takip etmek diğer şehirlere göre daha kolay. Eskiden bankacılık sektörünün önemli bir bölümüde Ankara’da idi. Yavaş yavaş gittiler ama buna rağmen hala önemli kuruluşlar duruyor. Ankara Devlet’in merkezi. Bir kere TBMM burada. 

KENTSEL DÖNÜŞÜM İYİ YOLDA
> Özellikle Avrupa başkentleriyle kıyasladığınızda hangi yöne öne çıkıyor?
Ulaşımda yaşanan sıkıntılar, Ankara’yı diğer Avrupa başkentlerinin gerisinde bırakıyor. Kısa zamanda üstesinden gelinmeli. Bunun yanında planlı bir şehrimiz Ankara, daha da planlı bir hale geliyor. Gecekondular azalıyor. Bu, kentin diğer başkentlerle kıyasında önemli bir kriter. Türkiyede kentsel dönüşümün en iyi uygulandığı kent Ankara. Bugün ciddi trafik sıkıntısına sahip Moskova gibi bir şehir Ankara’nın köprü ve battı çıktılarını örnek almaya başladı. Bunun yanı sıra temiz hava ve yeşillik Ankara’yı öne geçiriyor ama park ve meydanları artırmamız gerekiyor. 

Expo geliştirir ama konser salonu yok
EXPO Ankara’yı geliştirir. Özellikle Ankara Kalesi’nin içi inanılmaz güzel. Tarihi mekanlar bugüne kadar ihmal edilmiş ama artık uyanmaya başladık. Cer Modern ve müzelere önem artıyor. Eskiden Ankara denince akla sanat geliyordu. Ancak modern bir konser salonumuz yok. 

Alt geçitler, kavşaklar büyümeye yetmedi.
> Başkent’in en büyük sorunu nedir?
Ankara’nın bir numaralı sorununun ulaşım olduğunu düşünüyorum. Trafik mesai başlangıç ve bitiş saatlerinde işkence haline geldi. Çok önemli kavşaklar, alt geçitler yapıldı ama Ankara’nın büyümesine yetmedi. 

En azından şimdiye kadar metrobüs yapılmalıydı. Yol ve ulaşımda Ankara geri kaldı. Bunları biz yıllardır yapamadık. Toplu taşıma vasıtası olan metro, ilk önce Ankara’da başlamasına rağmen maalesef İstanbul geldi bizi geçti. Bir de yurt dışı seferlerinin azlığı sıkıntı yaratıyor. Yurt dışı işlerimiz çok oluyor ama gidip gelmek için İstanbul’a uğramak zorunda kalıyoruz ve bu bizim bir günümüze mal oluyor. Direkt seferler artarsa Ankara’nın ticaret, turizm ve iş hayatında canlılık artar. 

En güvenli beş yerden biri oldu
ABD’nin en prestijli yayınlarından ’Risk Management’ yeryüzünün en güvenli beş yerinden biri olarak, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nı gösterdi. Dünyanın en büyük sismik yalıtılmış yapısı olarak gösterilen Sabiha Gökçen terminal binası, listede yer alan tek Türk markası oldu. Sabiha Gökçen Havalimanı dergide, hem suni hem de doğal tehditlere karşı en güvenli ve dünyanın en dayanıklı beş binası listesine girdi.
We are using cookies at our website to provide a better web site user experience. By continuing with the default settings you will be accepting use of cookies according to our cookie policy .
Allow
Disable
X
X