’Yarın yeni çimento fabrikaları alabiliriz’

Taraf
 - 
25.02.2011
Bu ifade Limak Grubu’nun Başkanı Nihat Özdemir’e ait. Aslında toplantı Limak Yatırım’ın halka açılacağının duyurusuyla ilgiliydi ama dikkat çeken ve merak edilen konu buydu. 

Krizle birlikte doğan fırsatlar, durgunluğa giren Batı dünyası ve Ortadoğu’nun kargaşası arasında işadamlarımızın yeni hedefler koymaları gerekiyor. Bu durumu iyi değerlendiren gruplardan biri de Limak oldu. 

Fenerbahçe Kulübü’ndeki yöneticiliği ve özelleştirme ihalelerindeki ataklığı ile tanıdığımız Nihat Özdemir’in sessiz sedasız yaptıkları aslında daha dikkat çekici olmalıydı. Gündemin kargaşası arasında Türkiye’deki ve dünyadaki pek çok gelişmeyi kaçırıyoruz. 

Limak’ın doğan fırsatları değerlendirip nasıl sıçrama yaptığına dair birkaç detay vereyim. 

Nihat Özdemir ve Ortağı Sezai Bacaksız 1976 yılında asistanlık yaptıkları üniversitedeki odalarında ilk şirketini kuruyorlar. İnşaatla başlayan bu hikâye bugün inşaat, enerji, turizm, çimento, gıda ve havacılık alanlarında dev bir uluslararası yatırım ve hizmet holdingine dönüştü. 

Özdemir’e göre, dünyanın pek çok büyük grubu gibi kendileri de inşaattan kazandıklarını başka alanlara yatırdılar. Ama pek çoğunun bir dönüm noktası vardı. Özal döneminde pek çok inşaat taahhüt firmasının yaptığı gibi onlar da turizme girmeye karar vermişlerdi ve Arcadia Otel’le bu alana 1995 yılında adım attılar. Bugün sekiz otelleri var. Kıbrıs’taki otel inşaatı sürüyor ancak adaya ambargonuna kalkmasıyla oradaki projeyi hızlandıracaklarını söylüyor. Bundan böyle şehir otelciliğinde yeni atılımları olabilecek. Turizm dışındaki üçüncü yatırım alanları enerji oluyor. 1997’de 2 megawatt’lık bir lisansla işe başladılar. Bugün enerjide 600 megavvatt’a erişmiş durumdalar. Ağırlıklı olarak hidrcelektrik santrallerine (HES) işletiyorlar. Önceki gün Denizli’de jeotermal projesini de aldılar. Bundan sonra enerjide çeşitlendirmeye gitmeyi düşünüyorlar. Sadece Türkiye’de değil Gürcistan’da da HES’leri işletiyorlar. Türkiye’ye yeni enerji aktarım hatları kurulduğu takdirde orada yeni yatırımlara da girebileceklerinin sinyalini veriyorlar. 

Limak, 1999 yılında ilk yurtdışı ihalesini aldı. 

Bugün Suudi Arabistan’dan Makedonya’ya farklı alanlarda iş yapmaya başladı, önümüzdeki yıllarda Gürcistan’dan Libya’ya, Suriye’den Hindistan’a yeni projelerle yer almak istiyor. Medine Havalimanı Projesi ve Hindistan’da otoyol yetkisini almış durumda. 

Grup 2000 yılında çimento sektörüne Siirt Kurtalan Çimento Fabrikası’nı satın alarak girdi. 

Kurtalan’ı aldıklarında kapasitesi yıllık 250 bin tondu. Bir yıl içinde kapasite 1 milyon tona çıkarıldı. 

Bugün farklı fabrikalarla 5 milyon ton yıllık kapasiteye çıktılar. Önümüzdeki dönemde en hızlı büyümeyi planladıkları alanların başında çimento geliyor. Libya’da karışıklık çıkmasaydı 250 milyon dolarlık bir çimento fabrikasıyla burada da yer alacaklardı. 

2003 yılında Nurol, Özaltın ve bayilerle birlikte Tekel’in alkollü ürünler kısmına 292 milyon dolar teklif veriyorlar. Son günlerin çok ses getiren Mey’in temeli böyle atılıyor. Özdemir, o gün rakiplerinin en fazla 140 milyon dolar civarında teklif verdiğini ve kendilerinin ne kadar cömert davrandığına dikkat çekiyor. Mey’in yüzde 90’ı 2006 yılında TPG’ye 810 milyon dolara satıldı. Geçen hafta ise TPG elindeki hisseleri dünyanın en büyük alkollü ürecilerinden biri olan Diago’ya 2 milyar dolara satmak için anlaşma imzaladı. 

Limak, alkollü içki üretiminden çıkınca gıda ve içecek sektörünü bırakmadı ve Limkon’u kurarak meyve suyu üretimine girdi. Gıda üretiminde önümüzdeki dönemde daha iddialı yatırımlar için karar verdiklerini belirtiyorlar. Bunlardan biri de kuru sebze ve meyvecilik olacağı tahmin ediliyor. 2007 ulaşım sektörüne girmeye karar veren grup, 2008 yılında Sabiha Gökçen Havaalanı işletmesini kazanıyor. Teslim aldıklarında havaalanının yolcu sayısı 1,5 milyondu. 2010 yılında 10 milyona ulaştı ve 2011 yılında hedefledikleri yolcu sayısı 15 milyon. 

Priştine Havalimanı ihalesini kazanan grup, bugünlerde Medine Havalimanı projesinin sonucunu bekliyor. Bu konuda dünyadaki yeni ihalelere de hazır olduklarını açıklıyor. Bu alanda liman işletmelerine de talip oldular ve İskenderun Limanı’nı özelleştirmede kazandılar. Grup, burasını da Mersin Limanı’ndan daha etkin bir hale getirme iddiasında. 

Nihat Özdemir, Cumhuriyet’in 100. Yılı hedeflerine göre kendilerini konumlandırdıklarını belirtiyor. Oluşan bu yatırım ortamı içinde Limak Yatırım’ı halka açarak yeni fırsatlar için hazırlanmak istediklerini vurguluyor. Her girişimci en az Limak kadar yeni yatırım ortamına hazır olmalıdır. Aksi takdirde bu fırsatlar elimizden kaçıp gidecektir.
We are using cookies at our website to provide a better web site user experience. By continuing with the default settings you will be accepting use of cookies according to our cookie policy .
Allow
Disable
X
X