Limak’ın da içinde bulunduğu ortak girişim grubu, 3 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul Havalimanı Projesi’nin yapım ve işletme ihalesini kazanmıştır.
29 Ekim 2018 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açmış olduğu proje “İstanbul Havalimanı” adı ile hizmet vermeye başlamıştır. Ortak girişim grubunun, İstanbul’a yeni bir havalimanı kazandıran projeyi yürütmek amacıyla kurulan İGA Havalimanı İşletmesi A.Ş. ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında, 19 Kasım 2013’te “İstanbul Havalimanı’nın Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılmasına İlişkin Uygulama Sözleşmesi” imzalanmıştır.
İstanbul’un Karadeniz kıyısında, 76,5 milyon metrekare alanda yapımına başlanan ve ana yolcu terminali dahil 6 bağımsız piste sahip olacak proje, tüm fazları tamamlandığında 200 milyon yolcu kapasitesine ulaşacaktır. Yılda 90 milyon yolcuya hizmet verebilecek, 1,4 milyon metrekarelik ana terminal binası, 2 pist ve destek tesislerden oluşan ilk fazın birinci kısmı, Cumhuriyetimizin 95. yılında devreye girmiştir. Birinci fazın ikinci kısmı, üçüncü bir paralel pistin açılışı ile 2020 yılının ilk çeyreğinde tamamlanacaktır.
İstanbul ulaşımının omurgasını oluşturacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, 3 Katlı Büyük İstanbul Tünel Projesi, Hızlı Tren ve Havalimanı-Gayrettepe-Halkalı Metro Projeleri ile İstanbul Havalimanı, lüks yolcu otobüsleri, İETT, metro ve hızlı tren ile şehir merkezine ulaşım sağlanacaktır.
42 ay gibi rekor bir süreyle bitirilerek hizmete açılan İstanbul Havalimanı’nda 500’den fazla check-in, 228 adet pasaport kontrol noktası yer almaktadır. Bu sayede yolcuların havalimanında uçuş için gerekli işlemlere ayıracağı sürenin en aza indirilmesi hedeflenmektedir. İstanbul Havalimanı, 18 bini kapalı ve 22 bini açık olmak üzere toplam 40 bin araç kapasitesine sahip otoparkı ile hizmet vermektedir.
Temelin atıldığı günden bu yana, henüz açılmadan aldığı dokuz ödülle uluslararası alanda da rüştünü ispat eden, adını sivil havacılık tarihine altın harflerle yazdıracak ve pek çok özelliğiyle ilklere imza atan İstanbul Havalimanı, Airbus A380 ve Boeing 747-8 gibi süper jumbo uçakların rahatlıkla yanaşabileceği ve yolcu deneyimi konusunda dünyada çığır açacak bir terminale sahiptir. Robotlar, yapay zekâ, yüz tanıma ya da diğer kişisel bilgilerle işlem yapmanın mümkün olacağı İstanbul Havalimanı, yolcuların rahatı ve konforu için akıllı sistem, kablosuz internet, telsiz ve yeni nesil GSM altyapısı ile LTE, sensor ve konuşan ‘nesneler’ gibi son teknolojilerle donatılmıştır.
İstanbul Havalimanı terminalinde İstanbul camilerinin, kubbelerinin ve daha birçok tarihi yapının zenginliği proje mimarisine yansıtılırken Türk-İslam sanat ve mimarisi motifleri projeye güzellik, doku ve derinlik sağlamaktadır. Pininfarina ve AECOM tarafından tasarımı yapılan ve Ekim 2016’da temeli atılan Hava Trafik Kontrol Kulesi, 370 proje arasında yapılan değerlendirme sonucunda Chicago Athenaeum: Mimarlık ve Dizayn Müzesi ve Mimari Sanat Tasarımı ve Kentsel Araştırmalar Avrupa Merkezi tarafından verilen 2016 Uluslararası Mimarlık Ödülü’nü kazanmıştır. İstanbul Havalimanı’nın terminal binası ise 16-18 Kasım 2016’da Berlin’de düzenlenen Dünya Mimarlık Festivali’nde “Gelecek Projeler-Altyapı” kategorisinde ödüle layık görülmüştür.
Türkiye’de havacılık sektöründe ve diğer karşılaştırmalı sektörler içinde, ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi Belgesi’ni almaya hak kazanan ilk ve tek proje olan İstanbul Havalimanı, 2017 yılında ise; IDC Türkiye-En İyi Maliyet Verimliliği Ödülü, The International CSR Excellence Awards-Topluma Karşı Sorumluluk Ödülü, Türkiye Bonds and Loans-Yılın Ulaştırma Finansman Kredisi Ödülü ve Stevie Uluslararası İş Ödülleri-Yılın Sosyal Sorumluluk Programı ödüllerine layık görülmüştür. 2018 yılında ise SAP Kalite Ödülleri, Stevie Uluslararası İş Ödülleri ve Future IT Summit ödüllerini almıştır.
Dünyanın sıfırdan yapılan en büyük havacılık merkezi projelerinden biri olarak kabul gören, Türkiye’nin uluslararası havacılık sektöründeki rolünü zirveye taşıyacak olan İstanbul Havalimanı, New York’tan Şangay’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada sivil havacılık faaliyetlerinin en önemli merkezlerinden biri haline dönüşecektir.